بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

قَالَ وَمَن يَقۡنَطُ مِن رَّحۡمَةِ رَبِّهِۦٓ إِلَّا ٱلضَّآلُّونَ ٥٦

Rabbin’in rahmetinden, dedi: sapkınlardan başka kim ümidi keser?

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ فَمَا خَطۡبُكُمۡ أَيُّهَا ٱلۡمُرۡسَلُونَ ٥٧

Ey mürseller, dedi: bunu müteakıb memuriyyetiniz nedir?

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالُوٓاْ إِنَّآ أُرۡسِلۡنَآ إِلَىٰ قَوۡمٖ مُّجۡرِمِينَ ٥٨

Haberin olsun dediler: biz mücrim bir kavme gönderildik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِلَّآ ءَالَ لُوطٍ إِنَّا لَمُنَجُّوهُمۡ أَجۡمَعِينَ ٥٩

Ancak ali Lût müstesna biz onların hepsini behemehal kurtaracağız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِلَّا ٱمۡرَأَتَهُۥ قَدَّرۡنَآ إِنَّهَا لَمِنَ ٱلۡغَٰبِرِينَ ٦٠

Ancak karısını takdir ettik o muhakkak kalacaklardandır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَلَمَّا جَآءَ ءَالَ لُوطٍ ٱلۡمُرۡسَلُونَ ٦١

Bunun üzerine vaktâ ki âli Lût’a mürseller geldiler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ إِنَّكُمۡ قَوۡمٞ مُّنكَرُونَ ٦٢

Siz, dedi: cidden ürkülecek bir kavmsiniz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالُواْ بَلۡ جِئۡنَٰكَ بِمَا كَانُواْ فِيهِ يَمۡتَرُونَ ٦٣

Yok dediler biz sana onların şekkedip durduklarını getirdik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَتَيۡنَٰكَ بِٱلۡحَقِّ وَإِنَّا لَصَٰدِقُونَ ٦٤

Ve sana emri Hakk’ı ile geldik, emin ol biz sadıklarız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَأَسۡرِ بِأَهۡلِكَ بِقِطۡعٖ مِّنَ ٱلَّيۡلِ وَٱتَّبِعۡ أَدۡبَٰرَهُمۡ وَلَا يَلۡتَفِتۡ مِنكُمۡ أَحَدٞ وَٱمۡضُواْ حَيۡثُ تُؤۡمَرُونَ ٦٥

Hemen gecenin bir kısmında ehlini yürüt ve sen arkalarından git ve içinizden hiç bir kimse ardına bakmasın, emrolunduğunuz yere geçin gidin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَقَضَيۡنَآ إِلَيۡهِ ذَٰلِكَ ٱلۡأَمۡرَ أَنَّ دَابِرَ هَٰٓؤُلَآءِ مَقۡطُوعٞ مُّصۡبِحِينَ ٦٦

Ona katî olarak şu emri vahyettik: sabaha çıkarlarken şunların arkaları katiyyen kesilecek.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu